Bağlama, yüzyıllarca süren bir geçmişten gelmektedir. Türkler’in yaşadığı bütün coğrafyaların en bilinen geleneksel müzik çalgısıdır. Genelde Anadolu insanlarını betimler ve Anadolu’dan izler taşır. Tarih boyunca yaşamlarımıza ayna tutmuştur. Bizi anlatmıştır. Sevinçlerimize, hüzünlerimize, gülmelerimize, ağlamalarımıza, susmalarımaza, bağırmalarımıza eşlik etmiş, türkülerimize tanıklık etmiştir.
Pek çok türü bulunmaktadır. Bunları şöyle listeleyebiliriz:
- Cura (en küçük boy bağlama)
- Çöğür (kısa kol bağlama)
- Kısa saplı bağlama
- Tanbura (uzun kol bağlama)
- Divan sazı (büyük boy bağlama)
- Meydan sazı (en büyük boy bağlama)
En çok çalınan türü kısa saplı bağlamadır. Yıllardır bu türle ilgim ve çalmamdan dolayı bilgilerimi paylaşmak isterim. 7 tellidir. Üstte ve ortada ikili, altta üçlü halde teller birlikte bulunur, vurulur, çalınır. Üst ve alt tellerde “bamteli” denen diğer tellere kıyasla daha kalın teller vardır. Kısa saplı bağlama, klasik düzeniyle (la, sol, re) ayarlandığında yaklaşık 1,5 oktav genişliğinde ses aralığına sahiptir. Genelde sapın üst kısmını ve tüm telleri kullanarak çalınması idealdir. Çoğunlukla solo çalgısı olarak kullanılırken akorlar basılarak ritmik eserler de yapılabilmektedir. Tutuş olarak bedene yapışık çalınırken sapı tutan elin boşluksuz ve sahiplenir gibi desteklenmesi sesin doğru ve net çıkması için koşullardan birkaçıdır. Mızraba vuran el rahat olmalı, bilekten bükülmelidir. Geleneksel çalım tarzında “vurdurma” ve “çektirme” denilen süsleme teknikleri çok yaygın olarak kullanılırken pek onaylamadığım ve gereksiz bulduğum tekniklerdir. Bence bu çalgı dünyada gerçek yerini bulması için süslemesiz ve sade çalınmalıdır. Klasik tekniklerden sadece “taktırma” denen tekniği kendi tarzıma yedirmişimdir ve benimsemişimdir. Genel olarak doğru ve net çalmak ilkemdir.
Bağlamayı elle çalma tekniklerine(sıyırtma, pençe, kapama, saptan çalma) genel olarak “şelpe” denir. Şelpeli çalınan çok güzel türkülerimiz bulunmaktadır. Bu tekniklerden en beğendiklerim sıyırtma, pençe ve kapama teknikleridir.
Elektro gitardan esinlenerek ortaya çıkan elektro bağlama, çokça Ankara havalarıyla anılmaktadır ve çalınmaktadır. Çok sayıda müzik türünde etkin olarak kullanılır. Benim de sonradan sevdiğim ve müziğime kattığım bir çalgıdır.
Yıllardır edindiğim etkileşimler ve denemeler sonucu savım şudur ki bağlama süslemesiz, sade, net ve anlaşılır bir biçimde çalınmalıdır. En güzel eserler, en basit olanlardır. Bağlamayı dünya sazı yapacak ve dünyaya ispatlayacak olan budur. Bunu göstermek ve anlatabilmek için yaptığım müzik çalışmaları bulunmaktadır. İlgili paylaşımlarımın bulunduğu sayfalara bakabilir, ürettiğim müzikleri dinleyebilirsiniz: